
İşte O Vakit Bilirim, Ey İnsan! Sen Aykırısın!
- Ergün Gültekin

- 11 Kas
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 12 Kas
Sana aykırılıktan soruyorlar, ey insan!
Onlara de ki:
Zihninin kör kuyusunda benliklerinle konuştuysan,
Ve vicdanın, göğsünden süzülüp bir bilgelik kuşuna dönüştüyse —
Evet! Anlamın ilk tohumu sende uyanmıştır.
Ruhunun derin kuyularında kendi yankınla yürümüşsen,
Evet! Çağrının nefesi seni yollara sürmüşse;
Mekân söze, söz maskeye dönüşmüş;
Sen de kelimelerin çölünde, suskunluğun kuyusundan su çekmişsen —
İşte o vakit bilirim: yüreğin ateşle mühürlenmiştir.
Eskilerin kirli levhalarını kırıp,
Kutsal göğün vadisine yuvarladıysan;
Değerlerin tohumu, zalimin toprağında filizlenirken
Sen üzgün kalpleri sükûnetle değil, ateşle kucaklamışsan —
Evet! Bilgelik sende yeniden doğmuştur, ey insan!
Düşüncen bilginin ötesine geçmiş,
Kalbinle görmeye uyanmışsan;
Ve bilgeliğin elbiseye sığmamış da
Düşüncelerin kabını taşırmışsa —
Ah! İçindeki hakikat artık seni taşır, ey direnen!
Yüreğin bilgeye dönmüş,
Ölümle yaşam arasındaki ince sırtta cesaretle yürümüşse;
Adaletle merhametin ateşi avuçlarında birleşmiş,
O ateşten doğan el, uzak bilgelikleri kalbine taşımışsa;
Bilgiyi ateşle yoğurup söze çevirmiştir —
İşte o vakit ışık seninle yürür!
Umudun geçmişin gölgesini bugünün ışığına dökmüş,
Yanlışın küllerinden yeni bir doğrunun nefesi yükselmişse;
Vicdanın göğün çağrısını duymuş,
Ve haykırışın mazlumun yankılarından örülmüş duvarları yıkmışsa —
Evet, o an! İnsanlığın kalbi yeniden soluk alır;
Ah! Dirilişin saati gelmiştir;
Çünkü yeniden doğan kalp hükmetmez artık — sever!
Ceza taşlarını parçalayıp merhametin çiçeklerini göğe savurmuşsan;
Erdemin bir dansçının zarafetiyle yürüyüp
Kalbinle intikamı bir çiçeğe dönüştürmüşsen;
Ve kötülere lanet okuyan değil, onların iyiliğine dua etmişsen —
Evet! Sevgin hükmetmek değil, kötüyü bile taşımak olmuşsa;
İşte ey insan, üstünlük budur!
Geçmişin külleri altında parlayan kıvılcımı görmüşsen
Ve eski taşları yok etmeden, onlara yeni anlam işlemişsen;
Kahkahaların karamsarların buyruklarını kırmış da
Değerleri kendi tohumundan yeniden filizlendirmişsen—
Ah! Diriliş budur, evet!
Kalbinle aklın aynı yıldırımda çakmış,
İkisi birbirine hükmetmeden birlikte yanmışsa —
İki ateş tek bilgelikte birleşmiştir, ey insan!
Zihninde bilgelik rüzgârı eserken
Kalbin kendi yargısına baş eğmemişse,
Ve hataları yargılarken
Aynada başkasını değil önce kendini görmüşsen;
Köpürmüş duygulara ait sesler arkandan seni çağırırken
Hayır! Sen yine de iyiliğin üstüne yürümüşsen —
İşte asaletin adı sensin, ey insan!
Sesin korkunun kabuğunu çatlatıp yankıya dönüşmüşse,
Ve bir soluk gibi kapalı zihinlere ulaşıp
Eski yanlışların paslı zincirlerini koparmışsa —
Hakikat seninle doğmuştur.
Zihinlerin aynasında yeni düşünceler dans etmiş,
Her bilgi, her deneyim göğün altında yankıya dönüşmüşse;
Ve bilgelik taşları yerinden oynamış,
Hakikatin nehirleri uyuşuk ruhların vadilerine taşmışsa —
Ah! Ne güzel taşkınlık!
Çünkü sorgulayan akıl, taşkınlığın kaynağıdır.
Sorgulamaların tembelliğin gölgesini ateşe çevirmiş de
Düşüncenin küllerinden yeni bir doğuşun nefesi yükselmişse;
Dilin suskunluğu kılıç gibi kullanmayı öğrenmiş,
Sessizliğin kusurun kalbine sevgiyle batmışsa —
Adaletin sesi, hoşgörüdür, ey insan!
Kalabalık uykunun nehrinde sürüklenirken
Sen karşı kıyıya yürümüşsen;
Ayakların uçurum taşına değmiş de
Çöküşünden bir basamak yapmayı öğrenmişsen;
Ölümün nefesiyle yaşamın soluğunu bir arada duymuşsan;
Yüreğinin gür sesi çaresizlerin taşına değip kıvılcım gibi sıçramışsa;
Kanayan ellerinle kırılmış kalplere dokunup da
Taş yerine sevgi koymuşsan temellerine;
Evet! Ruhun bir başkasının acısını hissedip
Acıma yerine görmeyi seçmişse kucaklayan —
İşte o vakit bilirim ey insan! Sen aykırısın —
Sıradışıların kavmi, az ama gerçek!
11 Kasım 2025
ODTÜ, Ankara




Yorumlar