İçsel Yankılar (Yeni Bölüm #32)

Sözlerimi esirgemeden, kendini kınayarak dışlayanlara söylemek istiyorum. Ey, aykırılar ve çoğunlukta azınlık olmak isteyenler! Bu sözüm size, iyi dinleyin! Yıllarca sizler, sırf çoğunluğa uyum sağlamadı diye, seçkin farklılıklarınızı ve üstün yeteneklerinizi küçümsediniz. Kirli ruhlarla kendinizi kıyaslamanızı ve yeteneklerinizi bırakıp teslim olmanızı ayıplayanım.

Oysa, yapılanları bilip karşılık vermeme soyluluğunu göstermeniz değil miydi - size göre doğru, bana göre yanlış olan? Gerçekten sizi yanlış öğretiler edinmiş buldum.

...

Tiksinti veren kıskançlıklar, pislenmiş koltuklara arzu ve ihtirasları ve beş paralık gururları mı sizi kendinizden şüpheye düşürdü? Kurnazca sizleri birbirinizden ayıran kötüler, yalanlarıyla aldatarak...

Oysa, samimi ve arkadaşça bildikleriniz, farklı duyuları hissetmenizi ve etrafınızı kolaylıkla etkilemenizi kıskanırken.

...

Sevgi ve merhamet herkes için midir? Hayır, hayır işte. Gerçekten çok gevezelik etmişler, kendilerinde olmayanları ve özgüveninizi sizden alıp büyüklenerek.

...

Ey benim duru ve saf görüntülerim, açık ve net konuşacağım. Kendi yüreğinizin zenginliğinden utanır ve pes etmiş buldum sizi. Hayır, kaçının bu zararlı düşünceden.

Üstünlüğünüz size başarı, güç ve neşe getirendir, eksiklik ve zayıflık değil. Evet! Başkasını değil, önce kendinizi sevin; kibrinizi esirgemeyin kendinizden.

Ah! Yüksek bir soydan gelseniz bile kusursuz değilsiniz. Eksikliğiniz ise asil duracağım diye yumuşak olmanızdan başka bir şey değildir.

...

Hadi toparlanmadan gelin evime - kendi evinize. Kendi yollarınızı yürüyün, umursamayan.

Bak savaş davullarım çalıyor, alın kılıçlarınızı, hadi kalkın. Ah! Şüpheleriniz engeldir zafere. Davranın bakalım.

07 Mart 2008

Gazi, Ankara