top of page

Ah! Yurdundan Sürülmüş Adalet Dolaşıyor Aranızda!

Değişim mi istiyorsunuz, ey kardeşlerim?

Ben size diyorum ki:

Bilinmeyen yanlışa haykıramaz insan!

Çünkü öfke, körlüğün değil,

teşhisin çocuğudur.

Ve ben size söylüyorum ki:

mahrumiyetin çığlığı değildir bu,

bekleyenin sabırsızlığı da değildir;

hakikatin çıplak yarasını gören

gönülden fışkırır gerçek isyan!

Ah! Dindirilemeyen bir isyan var içimde;

yanlışı gördükçe büyüyor.

Hakikate duyulan bir özlem var içimde,

kendisi konuşuyor isyanın diliyle.

Ve bir öfke doğuyor düşüşünüzden:

devirmek istiyorum

alışkanlıkla kutsanmış çürümeyi

– böylesine açım adalete!

Adalet herkesin dilinde kutsanır da

kim cahilliğini kabul eder ki?

Ama ben size söylüyorum:

kendi ışığımda yaşıyorum ben,

kendimden çıkan alevleri yine

kendim yutuyorum.

Böyle bir özlem düşlüyor adaletimin sevgisi;

böyle bir isyan fışkırıyor

zalim diyarların ıssız çölünde.

Ah! Yerinden kopmuş hakikat gibi,

adalet de sürgün yerde yerini arar!

Ama soruyorum size:

Ey kardeşlerim!

Nerede durur adaletiniz?

Hangi tahtta, hangi kefede bulunur onun yeri?

Ah, kendisini arıyor adaletiniz:

doğru mekanı, doğru rolü, doğru zamanı!

Adalet nedir mi diyorsunuz?

Bir taşın yerli yerine konmasıdır

— ama hangi taş, hangi yer?

Evet! Doğru kaynak doğru işe,

doğru anda düşer ise terazi denge bulunur.

Ama hayır!

Bilgeliğin yerine cehalet,

iradenin yerine bencil hırs,

liderin yerine liyakatsiz geçtiğinde

—işte o vakit adalet küskün olur, taht yıkılır!

Evet! İçinizde iki canavar var:

biri aç gözlü risk, diğeri ürkek savunma.

Ama sorarım size:

bu ikisi dizginlenmezse, adalet nasıl güler?

Ah! Düşkünlük çökerse arzulara

sadakat delerse liyakati

işte o vakit terazinin kefeleri kırılır!

Ve kalabalıklar yürür uçurum üzerinde,

rüzgârla savrulan.

Akıl önde olursa,

güdüler peşinden uysal köpekler gibi gelir.

Ama akıl güdülere esir olursa

—işte o vakit ıslanır adalet!

Ah! Buradan sorarım size:

Ey kardeşlerim!

Nedir eksik olan?

Bireyin zihnine dokunan

ve arzuların damarını kesen

bir liderin yokluğudur.

Evet! Eleştirel dili

ve devrimci cesareti yüklenmektir,

eksik olan.

Ama bugünün kalabalıkları susuyor burada:

çünkü adaletsiz teraziye tekmeyi vuracak

yürekli bir lider gelmedi henüz.

Ah, adaletin terazisini devirecek olan olsaydı

—nasıl da yükselirdi ateş onun yumruğundan!

Liderin yokluğu yalnızca bir eksik değildir;

hayır, en çok da adaletin yıkılışıdır!

Çünkü lider yoksa terazi eğrilir de

gölgelenen değerlerle vicdan feryat eder.

Ve işte orada yükselir adaletin çığlığı

— ah! kim susturabilir ki artık onu?

Gözüm tanıklık ediyor size, ey kardeşlerim!

Ne zaman lider kaybolur, ne zaman güven erir

— işte o vakit kör olur terazi, dilsiz olur adalet!

Ve benim gözüm bu suskunluğu görmüştür;

kulağım çürük sözlerin yankısını duymuştur.

O vakit sırıtır tüm kara dişleriyle, bencillik.

“Nedir en eksik olan?”

diye sorar bana her iktidar.

Ve gülümseyerek yanıtlar dilim:

“Adaleti sırtında taşıyacak yürekli liderdir!”

“Nedir peki en yanlış olan?”

diye sorar da yüklenirler bana:

“Erdemlerin özünü yeniden anlamak

ve insanlığın bağrına yerleştirmektir!”

derim güneşli bakışlarla.

Tüm bu ağır yükleri alırsa sırtına

Etik liderin cesareti:

— işte ancak böyle doğar kurumsal devrim.

Ey kardeşlerim!

Bir dönüşümü anlatıyorum size:

adaleti sırtında taşıyan liderin, o ateşli ruhunu.

Ah! Bir diriliş çağrısı çınlıyor içinizde;

ama bu çağrı kayıplardan değil,

kalbinizin yangınından yükseliyor!

Çünkü ağır olan kaybedilenler değil;

ağır olan, yazgınızı sorgulamamaktır!

Adalet mi diyorsunuz?

Ey kardeşlerim,

Herkesin dilinde kutsanmış,

herkesin aradığı o kavramdan mı,

söz ediyorsunuz?

Ben size diyorum ki

tıpkı bilginin günümüzde kutsanması gibi,

kimse kendi cehaletini üstlenmez.

Evet, kimse adaletsiz olduğunu da itiraf etmez!

Ama işte adalet böyledir:

herkes ona iman eder de

kimse kendi adaletsizliğini kabul etmez!

Ve sorarım size:

nasıl oluyor da bunca çatışmanın,

bunca kargaşanın içinde

herkes aynı kelimeye sarılır hala?

Herkes onu özlemle arar?

Evet! Ortaklık sandığınız adalet:

hakikatte bir gölgedir;

çünkü adaletin adı birleşir,

ama terazisi her elde eğrilir!

Ah, yerinden kopmuş adalet etrafınızda,

yüreğim yanıyor bu eksiklikten!

Ah, tüm adalet arayanların yalnızlığıyla,

Yüreğim çınlıyor hüzünle!

Ah, tüm hakikati dileyenlerin suskunluğu bu!

Ah, etik liderin yoksunluğu!

31 Ağustos 2025

Gölbaşı, Ankara


Yorumlar


bottom of page