top of page

Bir Kalbi Affetmeyen Yücelik, Hangi Dağda Düştedir?

Güncelleme tarihi: 25 Ağu

Ey dost!

Önce bilgiyi buldum da sandım ki sır odur.

Ama gönlüm sordu:

“Gönülde yanmayan nur, geceye kandil mi olur?"

Ah! O an kalbim bir sızıyla uyardı:

İyiye ulaşmayan doğruyu neyleyeyim.

Kalplere dokunmayan vicdansıza, dilimle ne söyleyeyim?

...

Ey gönül!

İyi bana ufku getirdi de genişlik dedim odur.

Ama içim dedi:

“Dokunmayan eylem, hangi gökte asılı durur?”

Ah! O an gönlüme seslendim:

İyiyi görüp güzeli yaşamayan, kökünde kurur,

Hisle beslenmeyen eylemse, ufuklara varmadan yorulur.

...

Ey can!

Güzel ahlak bana huzur getirdi, dinginlik sandım odur.

Ama kalbim fısıldadı:

“Kendiyle yetinen huzur, hangi gönlü doyurur?”

Ve o an kalbim bir boşlukla inledi:

Eksik olan fayda, güzeli çabuk soldurur,

Yalnız kendine ait sevinçse, karanlıkta kaybolur.

...

Ey dost!

Faydayı buldum da sandım ki cevher odur.

Ama gönlüm sordu:

Değerden yoksun fayda hangi ömürde durur?”

Ve o an şaşkınlıkla mırıldandım:

Eksik olan değer, faydayı kurutur,

Vicdanla birleşmeyense, sonunda yitip savrulur.

...

Ey sevilen!

Asalet bana yüceliği getirdi de sandım ki zirve ondadır.

Ama gök seslendi:

“Bir kalbi affetmeyen yücelik hangi dağda düştedir?”

Ah! O an gönlümde bir sır seslendi:

Eksik olan merhamet, insana tacını verirmiş,

üstün insan ise sevgiyle hakikate erermiş!

22 Ağustos 2025

Sabiha Gökçen, İstanbul


Yorumlar


bottom of page