top of page

Diyorum Ki Size: Bencil Bir Amaç, En Yüksek Bağlılığı Bile Köleleştirir!

Ne bağlı kalmak isteriz, ne de bağımlı olmak. O halde bırakın da size hakikati söyleyeyim!

Ey bağlılık ölçümlerini öven kardeşlerim! Sizi yürekten seviyorum, ben de sizden biriyim ve hep öyleydim. Ve ben sizin en keskin uyarıcınızım da. O halde bırakın da size hakikati söyleyeyim!

Yüreğinizdeki huzursuzluğu ve kuşkuyu bilirim. Bu kuşkuyu hissetmeyecek kadar kör bir sadakate sahip değilsiniz. Ama en azından “çalışanlar olarak neden bağlılık duymalıyız?” sorusundan utanmayacak kadar sorgulayıcı olun!

Ve anlatılanları hemen yalanlayan olmasanız bile, en azından hakikati yoklayan savaşçılar olun. Evet! Onlar yoldaşları ve öncüleridirler böyle kavramsal bir ermişliğin.

Pek çok “gönülden bağlı çalışan” görüyorum etrafta. Ah! Pek çok “ilke ve değerlere sadık savaşçı” görsem keşke! Tek bir bakış açısına sahip olduğundan “gerekli” diyorlar her yerde, o bağlılık anketlerine. Bağlılık duymanızı isteyenler hangi amaçla bunu isterler ki! Aman! Sahtekarlık olmasın sakın bunun içinde gizledikleri!

Bizi kandırıyorlar, kardeşlerim! Çalışanların tatminini ölçmek” derler — ama bu ölçüm sizin gönül terazinizde değil, efendinin altın tartan terazisindedir. Şirkete aidiyetinizi artırmak” derler — ama bu tartı özgür ruhu değil, itaat eden ruhu ister. Ah! Gönlünüzde yanan fedakar ateşi görmek” derler — ama o ateşi kendi ocaklarına kazanç taşımak için görürler.

Ve siz, kardeşlerim, kendi iradenizi efendinin amacına adadığınızda, kendi yolunuzu kaybedersiniz. Evet! Kendi kutsal amacınızı aramalısınız ve kendi değerleriniz uğruna kendi varoluş savaşınızı vermelisiniz! Amacınız gerçekleşmese bile, özgür haysiyetiniz zafer çığlıkları atmalı!

Bağımsızlığı sevmelisiniz yeni yaratıcı fikirleri doğurmak niyetine. Ve kısa süren bağlılığı, uzunundan daha çok sevmelisiniz, şüphecilikle. Akıl hikmeti, vicdan ise değerleri gözleyen bir ümitle...

Ah, kardeşlerim! Gözleri daima bir efendinin menfaatini arayanlardan değil, kendi vicdanının sesini arayanlardan olun – evet, önce kendi zihinsel pranganızı tanıyın çünkü o bazen, başkalarının amaçlarına köle olmak içindir.

Ancak vicdanı ve değerleri olan birisi düşünüp de konuşabilir yüreklice: yoksa susar da pazarlık eder insan. Evet! Bağlılığınız efendiye değil, hakikate ve insanlığa hizmet etsin!

Ah! Sadece çalışmayı değil, ilkeler ve değerler uğruna çalışmayı öğütlüyorum size. Sadakatle itaate değil, adalet için söz söylemeyi öğütlüyorum. Emekleriniz iyiyi büyüten bir direniş, özgür fikirleriniz ise asalet olsun!

Ey kardeşlerim! Ortak bir amaç, bağlılığı bile kutsallaştırandır diyorsunuz öyle mi? Ben de diyorum ki size: bencil bir amaç, en yüksek bağlılığı bile köleleştirir.

Evet! Etik ve cesaret, kör sadakatten daha büyük işler başarmıştır. Şirkete bağlılığınız değil, değerlere sadakatiniz ve özgür iradeniz kurtardı bu onuru şimdiye dek.

“Bağlılık nedir?” diye soruyorsunuz. Akla ve vicdana sadakattir. Bırakın kâr hesapçısı yöneticiler: “Aynı zamanda hem verimli, hem de itaatkar olmak iyidir,” desinler.

Yüksek bağlılığı olanlar diyorlar size: evet, sahicidir sizin duygularınız ve ben masumiyetini seviyorum sizin içtenliğinizin. Ve siz itirazlarınızın haddi aşmasından utanıyorsunuz ama başkaları işine gelince akitleri yırtmaktan utanmıyor. Hani iyi ve kötü günde birlikteydik? Nerede kaldı karşılıklılık!

Hmm! Yoksa bağlı değil, bağımlı mısınız? Pekâlâ, kardeşlerim! Yüce olanı alın üstünüze, çıkar hırkasını yırtıp atın!

Ve ruhunuz büyüdüğünde, değerlerin kabına sığmaz olacak ve yüceliğinizse itaate sığmayan bir asalet olacak. Ah! Tanırım sizi, söylersiniz: Yanlışa yanlış demek, işte budur en büyük fayda!

Çatışmada buluşurlar kabına sığmayanlarla, bağlılığı yanlış anlayan körler: anlamazlar birbirlerini. Ama bilirim, kardeşlerim: değerlere inancınız kurtaracak şirketi.

Evet! Sadece saygı duyulası rakipleriniz olmalı, aşağılanası öğretiler olmamalı. Gurur duymalısınız, sizin gibi meydan okuyanlarla: çünkü onların değerleri sizin de inandıklarınızdır.

Hakikati söylemek – budur seçkinliği çalışanların. Sizin seçkinliğiniz, değerlerin yasasına itaat etmek olsun! İsyanınız bile adalete hizmet olsun!

İyi bir savaşçının kulağına “cesur ol” sözü “uyumlu oldan” daha hoş gelir. O halde hoşunuza giden her şeyin, önce aklınız ve vicdanınız tarafından onaylanmasını sağlayın.

Ancak, ben yine de hatırlatmalıyım size kendi yüce düşüncenizi: Bağlılık, ancak hür iradeyle ve hakikate dönükse kutsaldır!

Evet! Şirketinize duyduğunuz sevgi, en yüce umuda beslediğiniz sevgi olsun: ve sizin en yüce umudunuz, zincirsiz bir hayatın en kutsal yürüyüşü olsun!

Ah! Böyle çalışın kardeşlerim! Böyle çalışın, değerlere sadakat ve kalıplara sığmayan o yaratıcı düşüncelerle!

Çalışan bağlılığı mı dediler? Esaret altında yaşamak da ne ki, tek başına ümmet olmak varken...

Ah! Hangi asil insan esirgenmek ister özgür iradeden! Ben sizi esirgemiyorum, sizi yürekten seviyorum aykırı kardeşlerim!

Böyle söyledi E1!

14 Ağustos 2025

Kastamonu


Comments


bottom of page