top of page

Etik Lider Olun!” — Evet! Ben Bunu Öğütlerim Size!

Güncelleme tarihi: 14 Tem

Ah! Çokları kendini lider sandı — ama çoğu yönetici olmayı bile beceremedi! İşte bu yüzden hâlâ tuhaf gelir “Etik Lider ol!” diyen öğretim. Tuhaf gelir, çünkü henüz hazır değildir kulaklar o yükü taşımaya! Ah! Yönetici değil idareci olan, nasıl etik liderlik kavramını anlar? Keşke o koltuklara hiç oturmasalardı! Bunu öğütlerim size — ey liyakatsizler!

Ama söyleyin bana: Liyakatsizler de ciddiye almaz mı kendi tahtlarını? Ah! En boş teneke bile ses vermek ister! Evet! Ciddiye alıyor herkes yetkiyi — ama gönüllerde henüz bir dava değil erdemle yönetmek! Henüz öğrenmedi bireyler etik liderin değerle nasıl yürüdüğünü. Evet! Ey aykırılar! “Etik Lider Ol!” — Ben bunu haykırırım size!

Etik lider… Yürüyenler için bir yankıdır o; bir asalettir, bir gölge ve bir tohumdur! Kendi değerlerinden beslenir; taş kesilmez, diken olmaz, tahtı mezara çevirmez. Zafer kazanırcasına yürür; omuz verenlerle, umut edenlerle çevrilidir. Ah! Böyle bir yönetici olmayı öğrenmeli her birey! Ve ardında alkışsız bir başarı kalmamalı! Evet! Ardından koltuğu yetenekli gençlere bırakmak gelir — güç zehirlenmesine izin vermeden! Evet! Böyle yönetmek en iyisidir.

Ama bakın! Nice yeteneksizin şenliği — dalkavuk sofralarının gürültüsünde çürür. Kendi yediğinden artanı bile alkışlatır! Koltuklarına yapışırlar, etrafını yaltakçılar sarar. Ve o çark… Rezalet çarkı kendi elleriyle döner! Sorun bana: O çark kimi ezmez?

Oysa hırsız gibi sırıtan arzuları — efendi gibi oturur tahtına! Ama yetenekliyi, umudu, genci kıskanır. Yemin olsun ki! Koltuğunda korkak oturan kendini cesur sanar! Oysa asıl cesaret: Bir haksızlık için ayağa kalkmak, tam zamanında tahtı genç ellere devretmektir!

Ah! Ey dostlarım! Ben övüyorum size etik yönetimi! Kendi rızasıyla tahtı terk edeni… Dünyaya umut bırakabileni… Ve “Benden sonra gelen benden büyüktür!” diyebilmeyi bilen o erdemliyi!

Peki ne zaman bırakır o yetkiyi? Ne zaman? Söyleyin bana! Bir amacı, bir mirası, bir kutsal davası olan — uygun vakitte koltuğu bırakır, yetkiyi bırakır, hırsı bırakır! Ve davasına saygısından o kuru çelenkleri asmaz boş itibar mezarına! Ah! Bilir ki kim arzularını putlaştırırsa, inandıklarını kendi mezar taşına çiviler!

Sahiden! Boş konuşanlara benzemez o — değerleri sofra yapanlardan uzak durur! Siz zannedersiniz ki yetkiyi taşır; oysa yetkiyi kuş gibi taşır, zincir gibi değil! Ey dostlarım! Gerçekten iz bırakmak isteyen: tam zamanında vedayı öğrenir! Ve en tatlı gününde, kendini harcamadan — arzularını öldürür, hırsını genç dallara kurban eder! Bunu bilir erdemli olan!

Ne! Kimler mi liyakatsizdir? Ey çok sevilenler! Kimileri kendi dişleri dökülmüş halde bile hükmetmek ister! Kimi kendi yüreğini bile besleyemez — emekliliğin ucuna dek bekler, kurur, kokar! Kimileri kurt yuvası gibi koltuğun altını kemirir: gece yaltakçısını besler, gündüz erdem vaaz eder! Ve kimileri için zaman boşa akıp gider: Öyle beceriksiz bir ekip kurar ki vizyonu kendi elleriyle boğar! Ah! Öğrensinler önce: ekip bir vizyon kadar değerli kılınmadan yönetim çürür!

Kimi her şeyi yüzüne gözüne bulaştırır! Bilse de utanmaz! Evet! Çoğu pişkinlikle oturur başköşede! Ah! Bir aykırı lider gelse de bu beceriksiz sürüyü silkelese!

Oysa ben bilirim! Koltuklara yapışmanın, kazanç için değerleri rezil etmenin hâlâ övüldüğünü duyarım! Ey kifayetsiz yöneticiler! Siz mi sabrı öğütlüyorsunuz? Hayır! Asıl sabreden — kurumsal değerlere sadık kalanlardır! Ve onlar sabreder sizin bencil gölgenize!

Sahiden! Pek erken düştü maskeleri, erdemi kutsayanların yalanları… Ve o zamandan beri nice yüz, nice makam utançtır ardımızda! Oysa etik bir yöneticinin düşleri vardır! İnsan sevgisi vardır! Değerlere sadakati vardır!

Ama çoğu insan koltuğa oturunca erdemi unuttu, gücün kudretine yenildi — ansızın her şeyi sahiplenme arzusu sardı damarlarını.

Ah! Sadık kalsalardı ya! Hırslarını kurban etselerdi ya! Belki öğrenirlerdi sadakatle var olmayı, değerleri var etmeyi, var kılmayı! Evet! İnanın bana kardeşlerim! Gerçekten bilirlerdi etik değerlerin vaazını; kendileri yok ederdi kendi düzenlerini! Ama içselleştiremediler. Hevesle sevdiler tahtı, gücü, parayı… Kin beslediler erdemliden. Korktular gençlerin yenilikçi fikirlerinden.

Ah! Gerçek lider — koltuğu taşır; ama onu mezara çevirmez! Tahtı zulüm yurdu yapmaz. Gönüllere dokunur da öyle yürür!

Yönetim yaklaşımınız insanı ve değerleri karalamasın dostlarım! Bunu istiyorum: ruhunuzun balından, vicdanınızın inceliğinden! Sevginiz, erdeminiz ışıldasın hâlâ — tıpkı insanı huzurla saran bir sabah kızıllığı gibi! Yoksa değerler bile size fayda sunmaz.

Ey çok sevilenler! Ben artık susmak isterim! Benim sessizliğimde daha çok sevin insanı, değerleri, erdemi! Ah! Ben aykırı yalnızlığıma döneceğim yeniden, iç çağrılarımın koynunda huzur bulmak için.

Şimdi siz ey aykırılar! Mirasçısı olun amacımın! Size bırakıyorum kutsal emaneti! En çok istediğim — sizi o emaneti yeni nesillere taşırken görmektir! Ey sevgimin sahibi gençler! “Etik Lider Olun!” — Ben bunu öğütlerim size!



12 Temmuz 2025

Çukurambar, Ankara


Yorumlar


bottom of page