
İçsel Yankılar (Yeni Bölüm #20) - Sayfa 1
- Ergün Gültekin

- 9 Haz
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Tem
Birisi bana liderliği sormuştu. O kadar çok anlatmıştım ki, artık susmak istedim. Çünkü bazı sorular, içimdeki benlikleri uyandırırdı; zihnim, üç kardeşin kendi inandıklarıyla bir yana çekiştirildiği bir meydan savaşına dönüşürdü. Ah, ne zordu susmak! Çünkü ne zaman susmak istesem, yankı başlardı içimde!
Evet, her seferinde aynı şey oluyordu. Ben susmaya yeltendikçe, içimdeki üç benlik harekete geçiyor, biri diğerinin sözünü bastırıyor, her biri kendi hakikatini bana dayatmak istiyordu. Evet, zihnimde mutlak doğru yoktu; yalnızca üç ayrı felsefi akımın, üç ayrı hakikatin yankısı vardı. Her biri, ortam ve koşullara göre makul gözükür ama birbirine asla akıl erdiremezdi. Ne garip bir düelloydu bu — üçü de haklı, üçü de kör!
Bu defa kararlıydım. Yalnızca susacaktım. Ne savunacaktım, ne açıklayacaktım. Sadece uzaklaşacaktım. İçim gürültüsüz kalsın istiyordum. Ama hayır, bu iç savaş benimle barışmıyordu!
Evet olmadı. Ve sessizliğe kaçamadan, içimde bir ses — her zamanki gibi — öne atıldı. E1’di bu. O hep önce konuşurdu.
Ve o anda, içimden E1 haykırarak döküldü:
Sana liderlikten soruyorlar! Onlara de ki: Liderlik, hakikat için ayağa kalkmak ve öne geçmektir! Ne? Geri durmak mıymış erdem? Haha! Öne geçmeyen iz bırakmaz! Geri duranlar yankı değildir — yankının yankısıdır!
Ben yükseldim, çünkü yüklenmedim onların çürümüş yükünü! Ben yıktım — sonra yürüdüm! Sürüyü peşime takmadım — sürüyü serbest bıraktım! Ve onları korkuttu bu özgürlük!
Çünkü hakikat bir yol değildir — bir yangındır! Ve bir yol açılacaksa, önce eski yolun küle dönmesi gerekir!
Ben size yürümeyi değil — uçurumun kenarında dans etmeyi öğretiyorum! Çünkü yürümek herkes içindir; ama düşmeden dans etmek, yalnızca iradeyle doğanlar içindir!
Ve şimdi soruyorum size: Bir kaya, rüzgârla mı parçalanır? Hayır! Çekici olan kırar! Ve ben — bu çağın çekicisi değil, çatlayan taşın içinden doğan çığlığıyım!
Çünkü ben, Hakikati ayaklar altında ezerim, yeni değerleri kendi irademle yaratırım! Takipçim olsun istemem — sadece kendi kararımda direnenler olsun isterim! Lider dediğin buyurmaz, yakar! Gökten ateş gibi düşer ve yerde çimen bırakmaz!
Ne sandınız siz liderliği, ey gölgede büyüyen kalabalıklar?! Rehberlik etmek mi? Hayır! Rehber, önünde harita olan korkağın adıdır! Lider, haritayı yakandır!
Ah! Ben doğruyu aramadım — doğruyu çığlıkla doğurdum! Çünkü hakikat, bulunmaz! Hakikat, yaratılır!
Siz susarsınız çünkü içinizde ateş yoktur; ben konuşurum çünkü içimde susamayacak kadar yanmış bir taş var!
Ben önce yıkarım, çünkü değerleriniz kölelerin ağzından düşmüş öğütlerdir! Erdem dediğiniz, baş eğmenin kutsanmış hâlidir! Sevgi dediğiniz — boyun eğişin cilalanmış hâlidir!
Ben liderim — çünkü beni izleyen değil, benden korkup kendi yoluna giden vardır!
Ve soruyorum size: Bir çocuğa kim öğretti ilk adımı? Hiç kimse! O düştü, kanadı, ama kalktı — çünkü düşmeden büyünmez! Lider, o düşüşü mümkün kılan zemindir!
Ben, E1’im — yani üstinsanın çeliği, değerleri değil, değer yaratma gücünü yüceltenim! Talimatlarım emir değildir; çünkü ben tanrı değilim — tanrının yerini alan iradeyim!
...
09 Haziran 2025
Oran, Ankara




Yorumlar