
İçsel Yankılar (Yeni Bölüm #24)
- Ergün Gültekin

- 1 Tem
- 2 dakikada okunur
Ey insanlar,
gecenin tam ortasında dinleyin beni —
çünkü gece yalanı örter de
hakikati çıplak bırakır!
Siz kendinizi sorguladığınızı sandınız;
ama ben bilirim ki:
En derin aldatma,
insanın kendi kulağına fısıldadığıdır.
Çünkü insan, kulağına fısıldadığı her sözü
kendine yalan diye saklar.
Ah! Kendine yalan söyleyen,
kör gözleriyle aydınlığa baksa ne bulur?
Hayır! Ben yaktım:
körlüğümü başkasına yüklemek yerine
gözlerimi gerçeğin ateşinde yaktım.
---
Ey insanlar,
adaleti taş duvarlarda aradınız;
ama ben bilirim ki:
Kendi kalbine hüküm giydirmeyen,
başkasının günahını bağırmakla kendini güçlü sanır.
Ah! Kendini bağışlamayan,
başkasının yükünü hafifletebilir mi?
Hayır! ben açtım:
suçlarımı geceye gömmek yerine
gün ortasında herkese açtım.
---
Ey insanlar,
pişmanlığı utanç sandınız —
oysa utanç, kimini sonsuzluğa bağlar,
kimini karanlığa zincirler.
Evet! Pişmanlık kalpte bir çıbandır;
çünkü acımazsa şifa vermez.
Ah! İçine gömülen utanç,
çürümeden merhamete döner mi?
Hayır! ben kazıdım:
utancımı saklamak yerine
alnıma ateşle kazıdım.
---
Ey insanlar,
korkuyu susturdunuz —
oysa korkaklık, ruhun öldüğü yerdir!
Korku içeri alınmazsa zincir olur; kalbi örter.
kucaklanırsa cesarete yoldaşlık eder.
Ah! Kim korkusunun kuyusuna inmeden, cesaretin dağını aşabilir?
Hayır! ben kuşandım:
korkumu gölgeye saklamak yerine
sırtıma zırh gibi kuşandım.
---
Ey insanlar,
umudu da gün doğumu sandınız —
oysa umut, insanın azabını uzatır.
Evet! Umut karanlıkta titreyen bir mumdur;
çünkü aydınlıkta herkesindir ama karanlıkta yalnız cesurun avucunda yanar.
Ah! Umut kaybolanın ardında
kopacak bir ip midir?
Hayır! ben yeşerttim:
umudu avucumda saklamak yerine
karanlıkta filiz gibi yeşerttim.
---
Ey insanlar,
sadakati alkışlarda aradınız —
oysa sadakat, düşünceleri zincire vurmaktır!
Evet! Kalabalıkla kutsanan bağlılık, köle ahlakının süsüdür;
çünkü yalnız omuzlanan bir yük sadakati sınar.
Ah! Sadakat, alkışta mı büyür,
yoksa düşmanın yükünü taşırken mi sınanır?
Hayır! ben taşıdım:
sadakati dilden dökmek yerine
düşmanımın yükünü taşıdım.
---
Ey insanlar,
unutmayı huzur sandınız —
oysa unutan bağışlamaz;
hatırlayan affeder.
Evet! Vicdan taş avluda filizlenir;
çünkü kalabalıkta söylenen hakikat çürür,
yalnızlıkta söylenen alnın terinde büyür.
Ah! Unutmak kolaydır;
ama hatırlamak, insanı geceyle yüzleştirir mi?
Hayır! ben diktim:
hatıralarımı toprağa gömmek yerine
omzuma diken gibi diktim.
---
Ve şimdi —
Ey insanlar!
Sözlerimi ezberlemeyin —
ama gece uykunuzda
suskun bir vicdan
size bunları hatırlatsın.
Çünkü bilirim:
En ağır hakikat,
bir sözde değil;
gecenin tam ortasında,
bir başınıza kalınca açılır.
Hayır! ben ektim:
hakikati başka dudaktan duymak yerine
kendi suskunluğumun çölüne ektim.
Ve şimdi susuyorum.
Siz de susun —
ama bakın suskunluğunuzun ardına.
Belki orada bir hakikat bulur da
başkalarına anlatacak cesareti seversiniz!
Böyle söyledi E1!
01 Temmuz 2025
Bahçelievler, Ankara




Yorumlar