top of page

İçsel Yankılar (Yeni Bölüm #24)

Ey insanlar,

gecenin tam ortasında dinleyin beni —

çünkü gece yalanı örter de

hakikati çıplak bırakır!

Siz kendinizi sorguladığınızı sandınız;

ama ben bilirim ki:

En derin aldatma,

insanın kendi kulağına fısıldadığıdır.

Çünkü insan, kulağına fısıldadığı her sözü

kendine yalan diye saklar.

Ah! Kendine yalan söyleyen,

kör gözleriyle aydınlığa baksa ne bulur?

Hayır! Ben yaktım:

körlüğümü başkasına yüklemek yerine

gözlerimi gerçeğin ateşinde yaktım.

---

Ey insanlar,

adaleti taş duvarlarda aradınız;

ama ben bilirim ki:

Kendi kalbine hüküm giydirmeyen,

başkasının günahını bağırmakla kendini güçlü sanır.

Ah! Kendini bağışlamayan,

başkasının yükünü hafifletebilir mi?

Hayır! ben açtım:

suçlarımı geceye gömmek yerine

gün ortasında herkese açtım.

---

Ey insanlar,

pişmanlığı utanç sandınız —

oysa utanç, kimini sonsuzluğa bağlar,

kimini karanlığa zincirler.

Evet! Pişmanlık kalpte bir çıbandır;

çünkü acımazsa şifa vermez.

Ah! İçine gömülen utanç,

çürümeden merhamete döner mi?

Hayır! ben kazıdım:

utancımı saklamak yerine

alnıma ateşle kazıdım.

---

Ey insanlar,

korkuyu susturdunuz —

oysa korkaklık, ruhun öldüğü yerdir!

Korku içeri alınmazsa zincir olur; kalbi örter.

kucaklanırsa cesarete yoldaşlık eder.

Ah! Kim korkusunun kuyusuna inmeden, cesaretin dağını aşabilir?

Hayır! ben kuşandım:

korkumu gölgeye saklamak yerine

sırtıma zırh gibi kuşandım.

---

Ey insanlar,

umudu da gün doğumu sandınız —

oysa umut, insanın azabını uzatır.

Evet! Umut karanlıkta titreyen bir mumdur;

çünkü aydınlıkta herkesindir ama karanlıkta yalnız cesurun avucunda yanar.

Ah! Umut kaybolanın ardında

kopacak bir ip midir?

Hayır! ben yeşerttim:

umudu avucumda saklamak yerine

karanlıkta filiz gibi yeşerttim.

---

Ey insanlar,

sadakati alkışlarda aradınız —

oysa sadakat, düşünceleri zincire vurmaktır!

Evet! Kalabalıkla kutsanan bağlılık, köle ahlakının süsüdür;

çünkü yalnız omuzlanan bir yük sadakati sınar.

Ah! Sadakat, alkışta mı büyür,

yoksa düşmanın yükünü taşırken mi sınanır?

Hayır! ben taşıdım:

sadakati dilden dökmek yerine

düşmanımın yükünü taşıdım.

---

Ey insanlar,

unutmayı huzur sandınız —

oysa unutan bağışlamaz;

hatırlayan affeder.

Evet! Vicdan taş avluda filizlenir;

çünkü kalabalıkta söylenen hakikat çürür,

yalnızlıkta söylenen alnın terinde büyür.

Ah! Unutmak kolaydır;

ama hatırlamak, insanı geceyle yüzleştirir mi?

Hayır! ben diktim:

hatıralarımı toprağa gömmek yerine

omzuma diken gibi diktim.

---

Ve şimdi —

Ey insanlar!

Sözlerimi ezberlemeyin —

ama gece uykunuzda

suskun bir vicdan

size bunları hatırlatsın.

Çünkü bilirim:

En ağır hakikat,

bir sözde değil;

gecenin tam ortasında,

bir başınıza kalınca açılır.

Hayır! ben ektim:

hakikati başka dudaktan duymak yerine

kendi suskunluğumun çölüne ektim.

Ve şimdi susuyorum.

Siz de susun —

ama bakın suskunluğunuzun ardına.

Belki orada bir hakikat bulur da

başkalarına anlatacak cesareti seversiniz!

Böyle söyledi E1!

01 Temmuz 2025

Bahçelievler, Ankara


Yorumlar


bottom of page