
İçsel Yankılar (Yeni Bölüm #39)
- Ergün Gültekin

- 20 Eyl
- 3 dakikada okunur
Ah! Satırlarım bilmeceler gibidir: karanlığın gölgesini çatlatmak için mistik bir dille dizilmiş. Sahiden, gizemli sözlerdir onlar, sizleri kendinize anlatan!
Ah! Orada hakikati ararım, benzemezliğimin kıvılcımında ise aykırı göğümün sesimi bulurum. Hayır, anlaşılmayı sevmiyorum; çözülmeyi de; ama yankılanmayı isterim zihinlerde!
Sahiden, yazdıklarım farklı değildir — uyandırışım farklıdır; bir sarsıntı değil — ayna tutan bir sevgidir. Evet! Ne yazarsam yazayım, nasıl dile getirirsem getireyim – çok geçmeden anlarsınız siz, ey aykırılar, anlatmak istediklerimi: evet, böyle ister sevgimin ateşi.
Evet! Mananın gizemli sesi kaldırsın sizi yazılarımda: sevgimle bırakırım ben onu, kelimelerin içine. O halde bırakın da sözüm sizde yankılansın — yeter olsun bize anlaşılır olan sevgimiz.
İşte bizler, birbirimize benzerliğimizden dolayı sevilen olduk, ey kardeşlerim; ve ben sizle olmamaktansa yok olmayı isterim!
...
Ah bilirim, gözleriniz üzerimde kusuru arar; ama sözüm gölgeyi değil ateşi gösterir.
Sahiden, şüphe tutan gözlerinize sözümle eylemim tanıktır!
Ha ha! Beyhude bir arayıştır bu, meraklı gözlerle bulamayacağınızdır! Hayır! Ben kusurun gölgesiyle konuşmam; yürüyüşün aleviyle konuşurum.
Evet, tüm tereddütlü bakışlara bile sevgiyle konuşurum. Dil değil, mana konuşur bende; ses değil, ateş taşır adımlarım.
Bir armağan gibidir sözümün ateşi: elde taşınır, uğruna kılıç kuşanılır — ve yanar.
Şaşkınlığınız mı ne? O, gözünüzün kendi aykırılığını ilk kez bir başkasında görmesidir. Ve bilin: bu işaret size yeter; daha fazlasını ise boşuna aramayın üzerimde.
---
Sahiden sevmiyorum kendi ışığınızı gölge sanmanızı! Tiksinirim kılıçlarınızı kının çürüğünde paslandırmanızdan!
Hayır! Siz kendi yeteneğinizi kusur sandınız da özgüveninizi başkalarının gururunda parçaladınız O yüzden geldim size; ışığınızı boğdunuz diye!
Gördüm sizi, ha: kalabalığın dikenleriyle çevrilmiş, özgüveninizin kutsal şarkısını gölgelere teslim etmiş halde. Ah, gördüm sizi: onlar kalabalığın dikenleriydi, ama siz tek başına savaşan ve yalnızlığa geri çekilen...
Evet, bende bir zamanlar yaralanmıştım. Savaşın olduğu yerde: ah! orada vardır yara izleri ve onlar mühürlenmiş zaferimin nişanları!
Hayır! Razı değilim ben, özgüveninizi çıplak ellerle teslim etmenize. Ah! Yeni adlar koyun aykırılığınıza; çünkü karamsarlığınız putların zinciridir. İşte bunu öğretiyorum: Eşsiz yeteneklerinizi kusur sanmayın — eksiklik değil, göğün size kutsal emanetidir o!
---
İsyanınız dalgasız deniz gibidir: kabarır, köpürür, taşar ve silahsız da olsa içsel bir savaş taşır. Ah kardeşlerim! İşte o vakit bildim ben: bende yanan benzersizin sizde de uyandığını.
Ama benim ateşim sizde yankılanınca, siz de kendi ateşinizi bende gördünüz. Ve sizde gördünüz bendeki benlikleri: aykırı yabancılığımdan da kaçmadınız; aksine benzerliğinize yaklaştınız.
Evet! O vakit anladım ben: yaklaştıkça yalnızlığınız inceldi ve aynaya bakar gibi bana baktınız.
Bu yüzden bakışlarınız çekinmez benden; çünkü bilinmeyen bir fırtına olsam da sözüm sizin iç kıyınızda kırılmaz. Ah, beni çağıran siz değil misiniz? Çarpan yüreğiniz ve ak dilekleriniz!
Evet! kendinizi arayışınızdır bu; ve bu arayış sizi yürütür — budur kudretiniz sizin!
---
Hayır! Arayış, benimle yalnız olmadığınızı bilmeniz; zamanın gizlice sizden yana akmasıdır.
Bilirim, bu sözüm size çılgınca gelir, ey kardeşlerim. Ama söyleyeyim yine: aykırılığınızı sevin! Kendinize cömert olun ve sevginizi kendinize eksiltmeyin.
Çünkü başınızı eğdiğiniz yerde kutsal ışığınız söner. Ve insan mutlu geçitlerde değil — birbirini sınayan zorluklarda büyür, ömür denilen yürüyüşte.
Bu yüzden sesleniyorum size, ey aykırılar: yeteneğinizi kınayanların gururuna inanıp kendinizi küçümsemeyin! Var olansanız yaşayan, var edin ne eksikse, ne yanlışsa.
Eğer yalnızlık size kolay görünürse de kaçıp giderek aldanmayın; çünkü kolay olan, ruhu sakatlayan en ağır zincirdir. Evet! İmtihanların kardeşliğini seçin; terle mühürlenmiş bir seferi.
Ve unutmayın: üstünlüğünüz eksiksizliğinizden değil, aykırılığınızı asaletle taşımanızdan doğar. Ve asalet, kirli toprakları terk ediş değildir: Başkaları için mücadele etmektir, iyiyi büyüten!
Böyle yazacaksınız hikâyenizi, ey kardeşlerim: azimle, terle, sevgiyle! İşte ben bunu öğretiyorum size!
Evet! Mananın gizemli sesi kaldırsın sizi yazılarımda: sevgimle bırakırım ben onu, kelimelerin içine. O halde bırakın da sözüm sizde yankılansın — yeter olsun bize anlaşılır olan sevgimiz.
20 Eylül 2025
İvedik, Ankara




Yorumlar