top of page

Topal Timsah (Yeni Bölüm #10)

Ey kardeşlerim, bir topluluğun nasıl çürüdüğünü sorarsınız bana; o hâlde dinleyin!

Feryatlar çoğalır da hükümler gönül ateşini söndürmezse, bilin ki değerlerin kıymeti kaybolmuş; insanlık onuru reddedilmiştir.

Ve gözler bencillik uğruna körleştiğinde, düşüncenin önüne bir sessizlik duvarı dikilir; herkes kendi teslimiyetini huzur sanır.

Ah kardeşlerim, alışkanlık diye sevdikleri o konforlu bataklık var ya… bilin ki o, ağır ağır içine çeken görünmez bir uyuşukluktur.

Size soruyorum: Hakikatin nöbetini tutacak yürek taşıyor musunuz siz, yoksa huzurun gölgesine sığınıp çürümenin yumuşak yatağına mı uzanıyorsunuz?

Hayır! Bilesiniz ki, uyuşuk alışkanlığa bağlanan, çürümüş düzenin karanlık gölgesini büyütür.

Ve işte size apaçık sözüm: Ey aykırılar! Hakkı gizleyenler hüsrana mahkûmdur; sakın alışkanlıkların süslü aldatmacası sizi yoldan çevirmesin.

...

Ey sevgimin sahipleri! Bana diyorsunuz ki: “Çoğunluk yanlışta birleştiğinde lider ne yapar?” O hâlde beni iyi dinleyin; çünkü bu sorunun hükmü ağırdır ve ben sizden hakikati saklamam.

Ey aykırılar! Akıl uykuya dalınca gölgeler doğruluk sanılır da içimizde büyüyen o kökleşmiş yanlışı kimse fark etmez demiştim.

Evet! Bir toplulukta kalabalığın sözü yasa olduysa, bilin ki düşüncenin günü batmış; çürümenin devri çoktan başlamıştır. İşte o an, üst insana düşen görev, gerçeği yeniden görünür kılmaktır—evet! bunu böyle bilesiniz.

Çünkü çöküş, sorguyu değersizleştiren o sahte huzurla başlar. Ah! Aldanış hâkim olduğunda söz susar, yanlış konuşur; hatta sessizlik bile teslimiyetin mührüne dönüşür.

Ve şimdi kesin buyruğumu duyun:

Ey aykırılar! Çoğunluğa uyarsanız, sizi hakikatten saptırırlar— ve bu hüküm değişmez.

...

Ey kardeşlerim! İçinizdeki sessizliğin ne zaman taşlaşıp zihni vurdumduymazlığa çevirdiğini mi soruyorsunuz bana?

Ah! Düşüncenin yerine tembellik geçtiğinde başlar zihnin donukluğu. Zira soru sustuğunda insan, yaygın yanılgıların boş yankısını duyar.

Ve bir zaman gelir ki söz, özden kopar; kalıp konuşur, ruh susar, zihin eski hükümlerin gölgesinde ağırlaşır.

Hakikatin kapısı aralandığında ise yüce olan bir kavşağın eşiğinde durur: ah! kolay huzurun rehavetini mi, yoksa gerçeğin sarsıcı çağrısını mı seçecek o?

Hayır! Gerçek lider, sorgulamayı ve konuşmayı seçer; çünkü bilir. Susan düşünce, çoktan ölmüştür.

Ey aykırılar! Siz kendinizi değiştirmedikçe hiçbir şey değişmez. Sakın! Kalıplaşmış düşüncenin girdabına kapılmayın; çünkü o girdap ruhu uyuşturur.

13 Kasım 2025

Tuzla, İstanbul


Yorumlar


bottom of page