top of page

Üst İnsanı Mı Soruyorsunuz Bana?

Ey siz, sevgimin sahibi gençler!

Üst insanı mı soruyorsunuz bana?

Öyleyse yaklaşın ve dinleyin —

Tıkalı kulaklarla değil, keşfeden bakışlarla!

O, sahip olduklarının esiri değildir.

Zira bilir ki: en büyük yoksulluk,

sahip olmak için çırpındığı şeyin

ona kim olduğunu unutturmasıdır!

Güvenilirdir!

Ama güveni söz verdiğinde ortaya çıkmaz —

hiçbir vaat ortada yokken hissedilendir.

Özgüven sahibidir!

Kendini sevmesi ve inanması,

başarısızlığa da barışla bakmasındandır.

İyimserdir!

İnancı kuru bir temenniye benzemez;

aklı yürekle dengelenmiş,

basiretli bir yürüyüştür!

Ah! Zor ama mümkün olanı

gerçekliğe dönüştürmektir onun işi!

Cesurdur!

Gerekirse tek başına kalır,

ama umudunu terk etmez.

Evet! Kaybedecek çok şeyi olsa bile

tereddüt etmez, şüpheye düşmez,

sadece güzel geleceğe inanır!

Ah! Zafer çığlığı atmaz onun cesareti —

korkunun üstüne yürümeye dünden gönüllüdür.

Asildir!

Evet, onun erdemi;

hem yaptığı işten duyduğu sevinçtedir

hem de bunu anlamayanlar karşısında

insanlık adına hissedilen utançtadır.

Alçakgönüllüdür!

Başını eğmeyen bir vakarla değil,

başını kaldırmayan bir edeple

hakikate yürür.

Tevazuyu küçüklük sanmaz;

aksine büyüklüğü elinin tersiyle iter.

Özgürdür,

ama sadece seçtiklerinden değil —

seçmediklerinden de sorumlu olduğunu bilir.

Ah! Terk ediliş değildir onun yalnızlığı;

tercih edilmiş bir tek başınalıktır.

Evet! Kendi benliğini sevgili yapar,

onunla baş başa oturur —

bu, seçilmiş bir dostluktur!

İrade sahibidir!

Onun başarısı ulaştığı hedefle ölçülmez;

vardığı yer, çıktığı yerden daha insanca mı —

işte onu gözler!

Bir unvanla yükselmez,

alkışla büyümez o —

Evet! Övgüye de yergiye de itibar etmez!

Her adımında bir yük hafifler,

bir omuz rahatlar.

Evet! Saygı duyulandır!

Bir makama ermeden,

gönüllerde taht kurmayı bilir!

Merhametlidir!

Ama merhametini yalnızca affetmekte aramaz.

Çünkü merhamet,

haklıyken bile cezadan vazgeçebilmektir —

iyiliği değerlere sadakate çevirebilmektir.

Dürüsttür!

Ama dürüstlüğü yalnız doğruyu söylemekte aranmaz;

hakikati dile getirmek çoğu kez yalnızlığa razı olmaktır.

Sükûtun ödül sayıldığı çağda konuşur —

çünkü suskunlukta küflenir vicdan.

Sabırlıdır!

Çünkü bilir: her hakikat her vakitte söylenmez.

Anlaşılmayacağını gördüğünde,

sessizliğini bir erdem gibi taşır.

Ah! Onun susuşu korkudan değil,

hakikatin doğru vakti içindir!

Sabır, beklemekten öte —

anlamın olgunlaşmasını gözetmektir.

Ve bazen susmak,

hakikatin tohumunu kalplerde yeşertmektir.

Bilinmeyeni bilinenle buluşturan, amaç sahibidir!

Evet! Kimsenin bakmadığı yere bakar da

Kimsenin aklına gelmeyeni düşünür.

Amacı ise başında taşıdığı bir taç değil;

göğsünde sakladığı ateştir —

iyiyi çoğaltmak, güzeli diriltmek için yanar.

Sonra ortadan kaybolur;

insanların arasında görünmez olur,

tahtını kalplerde bırakır —

adı susar, ardından rüzgârı konuşur.

Ve böyle dedi E2:

İşte böylece onlara,

aykırı ve asil ruha sahip

üst insanın özünü anlattı ki

kesin ilme sahip olsunlar!

20 Ekim 2025

Bilkent, Ankara


Yorumlar


bottom of page